20 Aralık 2007 Perşembe

KURBAN

* KURBAN *
Muayyen bir vakitte, muayyen bir hayvanı ibâdet maksadıyla usûlüne uygun olarak kesme.Sözlükte yaklaşmak anlamına gelen Kurban, Allaha yaklaşmayı Allah yolunda malların feda edilebileceğini, Allaha teslimiyeti ve şükrü ifade eder hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır.Kurban kesmenin meşrûiyeti Kitap, Sünnet ve icmâ-ı ümmet ile sabittir.Allah Teâlânın Kurân-ı Kerîmde;
* Rabbin için namaz kıl ve Kurban kes * ,
Hz. Peygamberinde :
* İmkânı olup da Kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın *
şeklindeki ifadeleri konunun önemini ortaya koymaktadır.Bu ve benzeri nasslardan hareket eden Hanefi fukahâsı Kurban kesmenin vâcip olduğu görüşündedirler.Kurban Allaha yaklaşmak maksadıyla ve yalnız Onun rızasını kazanmak için kesilir. Allahtan başkası adına hayvan kesmek haramdır ve bu yola tevessül edenleri Hz. Peygamber :
* Allahtan başkası nâmına hayvan kesene Allah lânet etsin *
şeklindeki ifâdeleriyle uyarmıştır.

* Kurban kesmenin vacip olmasının şartları:
Kurban kesecek kimsenin:
* Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayıp mukîm olması, nisab miktarı mala sahip olması gerekir *
Akıllı ve bülûğa ermiş olma şartı konusunda ihtilâf vardır.İmam Azam ve İmam Ebû Yûsufa göre Kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve bülûğa ermiş olmak şartı yoktur.Zengin olan çocuk veya delinin malından velîsi Kurban keser.İmam Muhammede göre ise akıl ve bülûğa ermek şarttır.Fetva bu görüşe göredir.Kâfire Kurban kesme vacib olmamakla birlikte eyyâm-ı nahr Kurban kesme günleride müslüman olana veya bülûğa ermiş olana Kurban vacibtir ve Kurban kesmesi gerekir.Seferî olanlar Kurban kesmekten muaftır. Bundan dolayı seferîliği gerektirecek yoldan gelen hacılara Kurban vücûbiyeti yoktur.Ancak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düşmez.Eyyâm-ı nahrda yolculuğa çıkan kişi, vakit çıkmadan mukîm olursa Kurbanla mükelleftir.Eyyâm-ı nahrın ilk günlerinde mukîm olduğu halde Kurban kesmeyen ve son gün sefere çıkan kişiden vücûbiyet düşer Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitırla mükellef olmaktır.Bu durumdaki müslümana Kurban kesmek vaciptir.Nisabı eksilten borç, eyyâm-ı nahrda Kurbanlığın kaybolması Kurbanın vücûbiyetini düşürmez.Kişi vaktin başlangıcında fakir, sonunda zenginleşirse Kurban kesmesi gerekir.Kurban kesmekle mükellef olan aldığı Kurbanlığı kaybeder ve mal varlığı nisabın altına düşerse eyyâm-ı nahrda fakir olduğundan yeni bir Kurban almaya gerek yoktur.Zengin olduğu halde yerine yenisini alıp keser ve diğerini de bulursa bunu kesmesi gerekmez

Kaynak :
* Kâsânı, V, 62-64
* Kevser, 108/2
* İbn Mâce, Edâhı, 2
* Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 321
* Serahsî, el-Mebsût, Kahire 1324-31, XII, 8
* Kâsânî, Bedâyîus-Sanâyi, Kahire, 1327-28/1910
* el-Fetâval Hindiyye, Bulak 1310, V, 291
* Müslim, Edâhî, 43-45; Nesâî, Dahâyâ, 34
* Ahmed b. Hanbel, a.g.e., I, 108, 118, 152, 217, 309, 317
* Serahsî, a.g.e., XII, 8; Kâsânî, a.g.e., V, 63
* el-Fetâval-Hindiyye, V, 292

Hiç yorum yok: